Kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından sona erdirilme sebeplerinden biri, “kiraya verenin ihtiyacı”dır. Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesi uyarınca; kiraya veren kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler için konut veya iş yeri gereksinimi bulunması halinde tahliye davası açabilir.
Bu süreçte özellikle Kocaeli’de kira hukuku uyuşmazlıklarında, İzmit avukat desteği almak hak kaybını önleyecektir. Belirli süreli kira sözleşmelerinde süre bitiminde, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih dönemi veya fesih bildirimi için öngörülen süreler içinde bir ay içinde açılacak dava ile tahliye mümkündür.
İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Şartları
1. İhtiyacın Gerçek ve Samimi Olması
Kiraya verenin ihtiyacının gerçek ve samimi olması gerekir. Bu ihtiyaç; kendisi, alt soyu, üst soyu veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler için doğmuş olmalıdır.
Yargıtay içtihatlarına göre aşağıdaki durumlar gerçek ihtiyaç olarak kabul edilmektedir:
- Kiraya verenin kirada oturması,
- Sağlık durumunun mevcut eve geçmesini gerektirmesi,
- Mevcut konutun ihtiyacı karşılamaması,
- Kiraya veren ve eşinin ayrı yaşama kararı,
- Çocukların öğrenim sebebi,
- Memuriyet veya tayin nedeniyle taşınma.
👉 Önemli: Kiraya verenin kardeşinin ihtiyacı, “bakmakla yükümlü olunan kişi” kapsamında değerlendirilebilmektedir.
2. Davanın Kanunda Öngörülen Sürede Açılması
Belirli süreli kira sözleşmelerinde, sözleşmenin bitiminden itibaren 1 ay içinde tahliye davası açılmalıdır.
Borçlar Kanunu’nun 353. maddesi ise kiraya verene ek bir hak tanımaktadır:
“Kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirdiyse, dava açma süresi bir kira yılı için uzamış sayılır.”
Yani kiracıya yazılı bildirim yapılırsa, dava açma süresi 1 kira yılı uzar.
3. Kiralananın Tekrar Kiraya Verilmesi Yasağı
Kiraya veren, ihtiyaç nedeniyle tahliye edilen taşınmazı haklı bir sebep olmaksızın üç yıl boyunca eski kiracısı dışında birine kiralayamaz.
Bu kurala aykırı davranılması halinde; eski kiracıya, son kira yılında ödenmiş bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödeme yükümlülüğü doğar.
Kiraya verilen taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliyesi, Borçlar Kanunu’nda ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Tahliye davası açılabilmesi için ihtiyacın gerçek/samimi olması ve davanın kanunda öngörülen sürede açılması gerekmektedir. Ayrıca tahliye sonrası üç yıl boyunca kiralananın başkasına verilmesi yasağı da önem taşımaktadır.